Sanatın iyileştirici ve dönüştürücü etkisini tuvaline yansıtan ressam Ayşegül Kırmızı, Business Channel Türk TV’de yayınlanan programda sanat yolculuğunu ve ilham kaynaklarını anlattı. İstanbul doğumlu sanatçı, sürrealist yaklaşımı ve feminist temalarıyla dikkat çekiyor.
Sanat kariyerine geç yaşta başlayan Ayşegül Kırmızı, 22 yaşında başladığı resimle hayatının yönünü değiştirdiğini ifade etti. Çocukluk yıllarında fark edilen yeteneğini ilk olarak bir ilkokul müdürünün keşfettiğini söyleyen Kırmızı, “Resimle olan bağım çocukken kurulmuştu ama meslek olarak düşünmemiştim. 22 yaşında boşlukta olduğum bir dönemde tuvali elime aldım ve çevremden gelen olumlu tepkiler beni bu alana yönlendirdi” dedi.
AKADEMİK EĞİTİMLE SANAT BİRLEŞTİ
Kırmızı, bu kararının ardından iki farklı hocadan özel ders aldı ve akademik eğitimin önemini fark ederek Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’ne dereceyle girdi. Resimle akademik disiplini birleştiren sanatçı, burada aldığı eğitim sayesinde farklı teknik ve ifade biçimlerini keşfetme imkânı buldu. Üniversite yıllarında feminist sanat anlayışına yöneldiğini belirten Kırmızı, diploma projesinde bu yaklaşımı enstalasyonla ortaya koyduğunu ifade etti.
FEMİNİST SANATIN İZİNDE
Sanatçı, yüksek lisansını Işık Üniversitesi’nde “Sanat Kuramı ve Eleştirisi” alanında tamamladı. Bu dönemde kadın ve hayvan figürlerinin sanattaki temsiline odaklandı. Tezinde, Türk ressam Cihat Burak’ın eserlerinde kadın ve hayvan temalarını analiz etti. Özellikle Batı sanatındaki “oryantalist odalık” imgesinin çağdaş sanatla nasıl yeniden yorumlandığını inceledi.
Bu süreç, Ayşegül Kırmızı’nın resimlerinde kadın figürlerini hayvanlarla birlikte kullandığı sürreal kompozisyonlara evrilmesine zemin hazırladı. “Kadın bedeni tarih boyunca ya arzu nesnesi ya da fethedilecek bir varlık olarak resmedildi. Ben bu algıyı sorguluyorum” diyerek sanatının temel çerçevesini açıkladı.
SANATTA ÖZGÜNLÜK VE ANLAMSAL DERİNLİK
Kırmızı, sürrealist tarzda çalıştığını, resimlerinde genellikle kadın figürleri ve hayvanları bir arada kullandığını belirtti. Sanatında anlam derinliği ve özgünlüğü ön plana çıkaran sanatçı, bu dili geliştirirken teorik altyapısını da sağlam tutuyor. Sanatının hem plastik hem de kavramsal olarak zamanla evrildiğini ifade ediyor.
BAĞIMSIZ SANATÇI OLARAK YOLCULUK
2011’den bu yana resim dersleri de veren Ayşegül Kırmızı, bağımsız sanatçı olarak farklı galeriler ve müzayede evleriyle çalışıyor. Art Galerim, Özemalıcı ve antikalarım.com gibi platformlarda aktif olarak yer alıyor. Ayrıca Acarkent Food Art Gallery’de resim dersleri vererek sanat bilgisini yeni nesillere aktarıyor.
SANAT SEVGİSİ OLANLARA MESAJ: PES ETMEYİN!
Programın sonunda sanatseverlere seslenen Ayşegül Kırmızı, “Sanat bir tutkudur. Akademik eğitim şart değil ama sevgi, azim ve öz disiplinle her şey başarılabilir. Sanat, bir ülkenin medeniyet seviyesini gösteren evrensel bir dildir” diyerek duygularını paylaştı.
Sanatla yaşam bulan bir hayat hikâyesi sunan Ayşegül Kırmızı, özgün üretimleriyle sanat dünyasında iz bırakmaya devam ediyor.















