İstanbul’daki Büyükçekmece Adliyesi’ne bağlı adli emanet deposunda yaşanan soygun, büyük çaplı bir güvenlik skandalını gözler önüne serdi. İddiaya göre, emanet deposunda saklanan kıymetli eşyalar — çoğunluğu altın ve gümüş — kasalardan usulca çalındı; çalınan toplam değerin 154 milyon TL’yi bulduğu öne sürülüyor.
Olayın, depoda görevli memur ve adli personelle iş birliği içinde — adeta adım adım planlanarak — gerçekleştirildiği iddia ediliyor. Soygunun ortaya çıkışı ise bir denetim sırasında kasaların açılmasıyla oldu; bu sayede eksik olduğu görülen eşyalar fark edildi. Hırsızların hedefi, sadece bireysel değil, sistemin zayıf yönlerini de kullanarak büyük bir vurgun yaratmaktı.
Çalınan eşyalar arasında yüksek değerde altın ve gümüşün yanı sıra, değerli takılar, ziynet eşyaları ve adli emanete teslim edilmiş kıymetli nesneler bulunuyordu. Soygunun ardından başlatılan soruşturmada, kasalardan sorumlu görevliler gözaltına alındı; kayıpların izini sürmek için kamera kayıtları, HTS verileri ve depo kayıtları detaylı şekilde inceleniyor.
Bu olay, adli emanete duyulan güveni ciddi biçimde sarstı. Vatandaşlar, adliyelere teslim edilen kıymetli eşyaların — adaletin ve devletin korumasında olması gerekirken — böylesine kolaylıkla el değiştirmesine büyük tepki gösterdi. Olayın akıbetiyle ilgili soruşturma sürerken, benzer risklerin önüne geçmek için depolama ve güvenlik protokollerinin yeniden gözden geçirilmesi gerektiği vurgulanıyor. 
