Gazeteci ve eski Habertürk TV Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy’un, hakkındaki uyuşturucu soruşturmasıyla ilgili hakimlikte verdiği ifade basına yansıdı. Ersoy, kendisine yöneltilen suçlamaların tamamen asılsız olduğunu ve kişisel bir hedef alındığını belirtti. İstanbul’daki mahkemede yaptığı savunmada, suçlamaları reddederek sürecin “siyasi bir operasyon” olduğunu vurguladı.
Ersoy, hakimlik ifadesinde, son yıllarda yürüttüğü gazetecilik faaliyetleri ve yaptığı haberlerle kamuoyunda dikkat çeken bir isim haline geldiğini, ancak bu süreçte kendisine yönelik karalama kampanyasının başladığını ifade etti. Kendisine yöneltilen suçlamaların, medya dünyasında uğradığı zorlukların bir sonucu olduğunu iddia etti. Ayrıca, hiçbir şekilde uyuşturucu kullanmadığını ve böyle bir suça karışmadığını belirterek, suçlamaların yalan olduğunu savundu.
“SUÇLAMALAR UTANÇ VERİCİDİR”
“Önceki savunmalarımı aynen tekrar ederim, ben gazetecilik yapıyorum, utanç verici bir suçlamadır. Evimde arama yapmadılar, isterseniz arama yapabilirsiniz demiştim, ben 2 aydır, çevremdekilere bir şey olacak, başıma bir şey gelir mi diye kendileriyle paylaştım, üzüldüm.
Ailem adına, bana güvenenler adına, ifadelerdeki sorular çirkin ifadelerdir, gizli tanık yönünden sorulan soruları, bunların hepsine açık yüreklilikle cevap verdim, ben Adli Tıp’a giderken rahattım.
“15 YILLIK İTİBARIMI 15 DAKİKADA YERLE BİR ETTİLER”
Lakin oradan gelecek raporun benim için bir önemi yoktur, savcılık bana öyle sorular sordular ki ülkenin bütün ahlaksızlığını üstüme boca etmişler gibi hissettim, daha önce FETÖ tarafından telefonlarım dinlenmişti, yaptığım işi düzgün yapmaya gayret ettim.
Benim 15 yılda edindiğim itibarımı 15 dakikada yerle bir ettiler, bu sürecin öncesinde de beni İmamoğlu dosyasına sokmaya çalıştılar, daha sonra Rezan üzerinden üzerime geldiler. Kenan Tekdağ ile birlikte çalıştım, sosyal medya üzerinden mason olduğumu söylediler.
“İFTİRA İÇİN BİRTAKIM KİŞİLERİ KIŞKIRTTILAR”
Ajan olduğumu söylediler, bunların hiçbiri olmadı, benim yolsuzluğum yok, arkadaşlarım belli, geldiğimiz son noktada bana karşı iftirada bulunulması için bir takım kişileri bana karşı kışkırttılar.
“BU BİR SİYASİ OPERASYONDUR”
Bunların kim olduğunu bilmiyorum, öğrendiğimde bunlardan şikayetçi olacağız. Dünkü kötü hissimi kaybettim, daha iyi hissediyorum, bu çok net bir şekilde siyasi operasyondur.
“BENİ TUTUKLAMAYI KAFAYA KOYMUŞLAR”
Arkadaşlarım dahil edildi, elde hiçbir delil olmadan gizli tanık beyanı ile. Ebru ile 4-5 senedir görüşmüyorum, Ufuk Tetik ile 8 aydır ifade verdiğinden beri yanlış anlaşılır diye görüşmüyorum, Mustafa Manaz arkadaşımdır.
Birtakım isimler hakkında ilişkim olduğu söylendi, itibar suikastı yapıldı. Bunlarla ilgili bir şekilde o tweet’leri atanlara ulaşılmadı, Türkiye’de hukukun geldiği noktayı pek çoğumuz biliyoruz. Beni tutuklamayı kafaya koyduklarını düşünüyorum, serbest bırakılmamı talep ederim.”
Hakim karşısında verdiği ifadede, hayatında hiç böyle bir suçla karşılaşmadığını ve suçlu olsaydı bunun ortaya çıkacağını ifade etti. Ersoy, dava sürecinin kendi itibarını zedelemek amacıyla başlatıldığını dile getirdi. Ayrıca, şüpheli tanıkların beyanlarına da itiraz ettiğini ve tüm sürecin adil bir şekilde ilerlemesini talep etti.
Ersoy’un avukatı da müvekkilinin suçsuz olduğunu ve bu tür suçlamaların sadece kişisel bir saldırı olduğunu savundu. Sürecin adaletli bir şekilde devam etmesini istediklerini belirterek, mahkemeye itiraz başvurusu yapacaklarını açıkladılar.
Bu ifade, hem medyada hem de hukuk çevrelerinde geniş yankı uyandırdı. Şu anki aşamada, Ersoy’un suçsuzluğunun kanıtlanıp kanıtlanamayacağı büyük bir merak konusu olarak gündemdeki yerini koruyor. 

















