Yazar Emine Öztürk, hayatındaki dönüm noktalarını ve yazarlık yolculuğunu izleyicilerle paylaştı, kişisel deneyimlerinden ve yazarlık serüveninden ilham verici sözler aktardı. Ailesinin ve evliliğinin, onu yazmaya yönlendiren en önemli faktörler olduğunu belirten Öztürk, yazma sürecini bir çıkış noktası olarak gördüğünü ifade etti. Başlarda yazarlığa profesyonel bir yönelimi olmadığını, fakat zamanla kendisini yazmaya daha yakın hissettiğini söyledi. Bu süreçte aldığı desteklerin ve cesaretlendirmelerin çok önemli olduğunu vurguladı.
Öztürk, yazma kararının aslında bir kırılma anı olduğunu dile getirdi. Bir arkadaşının “Neden yazmayı bıraktın?” sorusuyla hayatında yeni bir dönüm noktasına girdiğini belirtti. Bu soru, onun yeniden yazma kararı almasına ve yazarlık yoluna girmesine sebep oldu. “Yazmayı yaparken kendimi çok rahat hissediyorum,” diyen Öztürk, yazdıkça kendini daha iyi ifade edebildiğini ve zamanla daha da iyiye gitmeye çalıştığını aktardı.
Kitaplarının hayatından izler taşıdığını belirten Emine Öztürk, yaşadığı zorlukların onu olgunlaştırdığını ve yazarlık yolunda her şeyin öğretici olduğunu söyledi. İnsanları anlamaya çalışarak, onların düşüncelerini ve duygularını yazdığına değinen Öztürk, yazılarında insanların hayatlarına dokunmayı ve onlara bir şeyler katmayı amaçladığını ifade etti. Sosyal medyada paylaştığı şiirlerin aldığı olumlu geri dönüşlerin, ona yazma konusunda daha fazla ilham verdiğini belirtti.
Öztürk, yazılarındaki dilin özgürce şekillendiğini ve kurallara bağlı kalmak yerine duyguları en özgür şekilde ifade etmeyi tercih ettiğini söyledi. Şiirlerinde ve yazılarında duygularını tamamen doğal bir şekilde aktarabilmek onun için çok önemliydi. Yazarlık yolculuğunun bir tür terapi gibi olduğunu belirten Öztürk, yazdıklarının başkalarına da yardımcı olması gerektiğini söyledi. “Yazdıklarım, insanların iç dünyalarına dokunabiliyor ve bu beni çok mutlu ediyor,” dedi.
İki kitabı olan Emine Öztürk, “Aşk Yalnızlığı Sevir” ve “Viraneyi Hor Görme” ile yazar kimliğini pekiştirdi. Yazılarında kullandığı dil, her zaman özgür ve doğal olmuş, bu özgürlüğü yazılarında açıkça hissettirmiştir. Emine Öztürk, gelecekteki projeleriyle de dikkat çekiyor. Gençlere yönelik fantastik yazılar yazma arzusunu dile getiren Öztürk, gençlerin dilini kullanarak onlara hitap etmeyi ve onların dünyasına dokunmayı hedefliyor.
Emine Öztürk, izleyicilere son olarak şu önemli mesajı verdi: “Kendinizi kalıplara sokmayın. İçinizden geleni yapın. Herkesin kendine ait bir yolu var ve o yolu özgürce takip etmek gerekiyor.” Bu tavsiye, onun yazarlık yolculuğunda izlediği yolu ve yaşam felsefesini yansıtıyor. Hayatının her alanında özgür olmayı ve kendisi gibi kalmayı seçmiş bir yazar olarak, her yazdığı satırda özgürlüğünü ve duygularını aktarmaya devam ediyor.

















